17 Aralık 2010 Cuma

Mutfak faresi.


Yarın sanat tarihi sınavı var. Ben yine mutfağa sığındım.
Ezber gerektiren derslere en güzel mutfak masasında çalışılır. Hatta bana kalırsa evin en güzel köşesi mutfaktır.
Yemek yendiği için değil. Dolapların renginden mi, ufak olmasından mı bilinmez, başka odalardan daha sıcaktır mutfak.
Bir de kahve/çay dolu The Beatles mugı varsa, alt edilmeyecek sınav yoktur.

İşin ilginç tarafı, aslında alt edilmeyecek sıkıntı yoktur. Tamam klişe ama her şey bir şekilde geçiyor işte. Hayatımız bir olaya, bir kişiye, bir sonuca bağlı değil. Ölüyorum zannediyorsun, mahvoldum diyorsun, ama atlatıyorsun.

Her ne kadar The Beatles'ın en kötü 10 şarkısından biri seçilse de, şu konuda haklıydılar:

"Ob-la-di ob-la-da, life goes on, bra
La la la, life goes on."
Ob-La-Di Ob-La-Da - The Beatles

İnanması güç olsa da, hakikaten devam ediyor.

3 yorum:

consumeobeydie dedi ki...

ama ben o şarkıyı çok seviyorum. kim en kötü on şarkıdan bir seçmişse halt etmiş.

angie dedi ki...

ben de kendi mutfak masamızın iyileştirici gücüne dair bir şeyler yazmayı aklıma koymuştum. güzel bir tesadüf oldu bunu görünce :)

Fermium dedi ki...

cok dogru eski mutfagimizin oyle bi gucu olduguna cok inanmistim ben (bkz; atasehir mutfak planlari)
bide camasir kurutma seyinin durdugu yer, hayir mi? peki..