15 Ekim 2013 Salı

Karalamalar - 1

Yazma alışkanlığımı az biraz geri kazanma umuduyla, ama güzel ama felaket, bir şeyler karalıyorum bu aralar. Bulunduğum yeri size aktarma maksatlı, çiziktirdiklerimden ufak tefek ve uygun alıntılar.

"Sanıyorum ki her zaman böyle değildim. En basitinden ev, benim için uzun süre kutsaldı. Bir ayetmişçesine dilimde döndürdüğüm “Ev ona yakıştı” cümlesi, ellerimle özenle yazılmış halde, bugün de duvarımda asılı durur. Oysa gerçeğe dönersek, evde bile duramıyorum şimdilerde. Seneler boyu evi mabet bilmiş bir kul iken, şimdi bir gün başımı dışarı çıkarmasam sanki nefes alamıyorum. Çünkü sevmiyorum artık dört duvar arasındayken akla gelen cümleleri. Gerçeklikle bağının zayıf olduğunu bildiğim düşüncelerin içinde bile bile kaybolmak memnun etmiyor çünkü beni artık. Belki hiç memnun etmedi evet, ama eskiden olsa ulvi görürdüm bu işi, bir edebiyat yaratmak isterdim ondan. Şimdiyse gerçekliği hiç olmadığı kadar ciğerlerimde yaşamak istediğim bir dönemime girdik. Ya da, madem gerçekçi oluyoruz, “Bu ne toyluk” deyip ilk cümleden sildiğim yazılarımı düşününce, yaşlanmaya başladım."

Yaşlanmaya demeyelim de, sıkıcılaşmaya ve edebiyatsızlaşmaya.

Hiç yorum yok: