19 Ağustos 2011 Cuma

Herkes gitmelerde, zaman yine uçmalarda.

Tumblr_lf9z6pzatd1qzrkblo1_500_large
Bunu çok haklı sebeplerle nemlenmiş gözlerle yazıyorum.

Yarın öğlene doğru kalkacak bir uçak, çok çok değer verdiğim birilerini dünyanın öbür ucuna götürüyor. Bugün dersanede söz sanatlarından bahsettik. "Dünyanın öbür ucu. Mübalağa sanatı çocuklar." Hayır bu sefer değil. Bu sefer gerçekten başka bir kıtaya, uçakla saatlerce, hatta S.'nin çok sevdiği denizi kullansak aylarca uzak bir yerlere gitmekten bahsediyorum.

Kimi insanlar var, bir saniyeliğine görmek bile içini rahatlatıyor. Kızdığında, üzüldüğünde "Ya hani olur ya insan böyle" diye başlayan devrik cümlelerini onlar hemen anlıyor. En büyük sevinçlerini en ufak haset kırıntısı hissetmeden içtenlikle onlar paylaşıyor. Her şey güzel olabilir öyle insanlarla.

Ama şimdi o birileri gidiyor. Biliyorum gitmeli, biliyorum hepimiz gideceğiz, hem zaten gidilen yer hayallerin bile ötesinde. Biliyorum orada mutluluk bekliyor. Ama ben annesinin eteğine yapışan bencil bir küçük çocuk gibi somurtuyorum. Zar zor bulduğum o birilerinin benden manevi olarak değil belki ama kilometrelerce uzaklaşmasına razı olmak istemiyor canım.

Biz yine aynıyız ama her şeye rağmen. Yine en güzel mektuplar birbirimize, yine en güzel şarkılar bize, yine en güzel filmler beraber izlenecek. Güvenmenin verdiği rahatlık, yine bir sarılma uzakta.

Ben çocuk gibi ağlamaklı oldum ama o birileri sakın üzülmesin. Her şey güzel olacak. Hem herkes yalnızdır daima, yalnızca yoldaş olabiliriz birbirimize. Olacağız da, bir ömür boyu.

Hem yarın için, hem de hayat yolunda, iyi yolculuklar.

Biz şimdilik kalıyoruz "Olric." Öyle Turgut'la yaptığın gibi çekip gidemiyoruz, gitmiyoruz. 
Kalmak zor. Bize kolay gelsin.

Hiç yorum yok: