7 Ağustos 2013 Çarşamba
Ciğer.
Şubat ayından beri hiç bitmemiş olan üst üste dizili makaleler ve sınavlar ve ödevler bu gece uzanıp yanağından öpmek istediğim son 'kağıdımın' teslimiyle bittiğinden içimde bir heyecan duyuyorsam da bu eskisi kadar gözlerimi dolduramıyor artık belki de yaşlanıyorum diyorum bu yüzden madem artık her şey sıradanlaşıyor ama yarın bir gün bu da üç sene öncesinin hezeyanları gibi sığ ve toy gelecek gözüme ama yine yazmak zorundayım ekmek kırıntıları döker gibi geçtiğim patikaya gittiğim bir arpa boyu yolu ölçmek için yazmak virgülsüz cümleler yazarak içimdeki sönük ateşlere körükle koşmak kollarım kopana kadar rüzgarını harlamak yoksa silinip gidecek insan öyleyse yazmak yazmak yazmak istiyorum şimdi tüm o gülünç tecrübeleri ve tıpkı şiirdeki gibi cumhuriyetin ilk günleri gibi yüzünü nasıl da anlatmak istiyorum herkese öyleyse neden parşömenlere dökmeyeyim ayarında sıcacık bir su gibi bakabilen gözlerini her daim sevgiyle hatırlıyorum ve hep yaptığım gibi senden besleniyorum seni kendimleştiriyorum beni affedebilecek misin üstelik selim olamadığım bir yazıya daha alet ettim işte birini ama olsun eskiyor bunların hepsi ama senin bir yerlerdeki varlığın baki ve işte kendimle ilgili başladığım bir yazı daha dönüştüyse birilerine o tanıdık çanlar çalıyor bu sefer senin için dilerim seversin bunu da beni de bunlar ne büyük kelimeler bilmiyorum yine nerede keseceğimi ve içimde yine selimi okurkenki o koca nefes eksikliği kendimi balkona atıp tüm istanbulu ciğerime çekmek tüm havayı sindirmek istiyorum ötekiler de biraz nefessiz kalsınlar ve anlasınlar herkes için biraz mecburi empati.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder