Mahmut Fazıl Coşkun adlı bir yönetmenin filmi. Tanıyabileceğiniz sima bir tek Görkem Yeltan diye tahmin ediyorum.
Konu bir müezzinle bir rahibe adayının aşkı. Beni çeken de konu oldu zaten.
Çok ama çok sade bir film. Olabildiğince az renk, çok az konuşma ve bu duruluğun ortasında harika bir oyunculuk. Bir oyuncu canlandırığı karakteri bu kadar az konuşarak, sadece vücut diliyle nasıl anlatır diye soruyor insan kendine. Ve içinden oyuncu olmak geliyor. Ama kırmızı halılarda boy gösteren cinsten değil, işte tam Uzak İhtimal cinsinden.
Belki izlediğim en güzel film değildi, ama kesinlikle hoştu.
Hem filmlerimizde hem hayatımızda öyle alışmışız ki ani gelişmelere, büyük sonlara, koşuşturmalara
Uzak İhtimal kadar sakin bir film seyretmek dinlendirici geldi. Arındım.
Film gecelerine devam kararı aldık. Gelecek program: Un Giorno Perfetto.
2 yorum:
ben bu filmi izledim, o yüzden o kadar tanıdık gelmiş! evet çok yavaştı ama güzeldi bu... nasıl bitti hatırlamıyorum...
mükemmel bir gün'den aynı hazzı alabileceğinden emin değilim maalesef, yine Ferzan Özpetek'ten Serseri Mayınları çok sevdikten sonra izleyip, büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım. Sinema, oyunculuk ve görüntüler açısından çok kötü olmasa da, çok karanlık ve aynı oranda iç karartıcı bir film.
Yorum Gönder