9 Haziran 2011 Perşembe

Gözünün yanmasına katlanamıyorsan neden seviyorsun göklerdeki güneşi?

Benim çiçek dürbünüm var. Herkes bilir ki çiçek dürbünleri renklidir, içleri karman çormandır. Benim içim hep karman çormandı, iyi ile kötünün karması, bazen gelgitli. Ben kendimle barıştım gelgitlerimi azalttım. Renklerimi azaltmadım, onlar benimle.

Bakması güzeldir çiçek dürbünlerinden. İnsanlar da sevdiler galiba. Dinleyebileceğim ve anlatabileceğim çok insanım var, memnunum.

Yalnız çiçek dürbünleri hassastır. Oynarken düşürürseniz çatlarlar. Ben öğrendim ki o çatlaklardan da yeni ışıklar süzülüyor, çatlaklar da dürbünün parçası oluyor. Oluşan hiçbir çizikten pişman değilim.

Ama yine de durup dururken düşsün istemem. Toptan kırmaktan korkarım. Öyle her seferinde eline alıp atamazsın. Çünkü çiçek dürbünü satılmıyor artık oyuncakçılarda. Yere fırlatınca hiçbir şey olmayan plastikler var, onlardan al istiyorsan.

Çiçek dürbünü olmak dürüstlük gerektirir, istemediğin rengi saklayamazsın. Ben dürüst oldum, sen benim o dürüst renklerimi kucaklayıp sonra da onlara bakmaktan korkup kaçamazsın.

Harry Potter'daki zaman döndürücüden var bende. İki tane vardı aslında, sadece biri bende şimdi. Dürbünün sihrine inanıp onu boynumda taşıyabilirim. Ama zamanı geri çeviremem. Olmuşları olmamış yapamam. Bir de hayatıma girenleri girmemiş yapamam. Çiçek dürbününe bir giren renk bir daha çıkmaz çünkü.

Benim koca bir anı kutum var, içi dolu. Anıları severim, ama kimsenin sadece bir anı olmasını istemem. Dedim ya zaten her renk insanlardan ve olanlardan gelir.

Benim daima ucu açık bir kalemim, ucunda sözlerim ve dürüstlük var. Hiçbir şeyi saklayamam. Kimse okusun diye içimden gelmeyeni yazamam, içimden geleni okuyacaklar diye saklayamam.

Eninde sonunda benim çiçek dürbünüm ve kalemim var. Dürbünümden bakar, gördüğümü kalemimle yazarım.

İşte eğer istersen, başarabilirsen, her şeyimi alırsın, onları alamazsın. Çiçek dürbünümle kalemimi alamazsın. Renklerimi alamazsın. Edebiyatımı alamazsın.

Şiirli insanlara yaklaşırken iki kez düşüneceksin. Uyaklı adamlar serbest müstezat kadınları sevemezler. Yapamayacağın işe kalkışmayacaksın. Düşüreceğini biliyorsan o çiçek dürbününü eline almayacaksın. Düşer kırılır çünkü sonra, kesilir seni de kanatır.

2 yorum:

Fermium dedi ki...

buralarda bi yerlerde bi cam galerisinde ucgen prizma halinde gordum icine farkli renklerde ufak cam parcalari koymuslar ama sivinin yogunlugu yeterli degildi. guzelini bulmak zor arkadas

shine dedi ki...

"Benim daima ucu açık bir kalemim, ucunda sözlerim ve dürüstlük var." daha güzel anlatılamazdı..