19 Ocak 2011 Çarşamba

Geri sayım.


Özgürlüğüme 3,5 gün kaldı. 
Aslında çok da kötü gitmiyor şu ana dek, belki Cumartesi sabahki sınav üzücü olabilir biraz.
Ama olsun sonunda bitmiş olacak.

Sonra kendime iyi bakmaya başlayacağım. Biraz kıyafet, saçlarıma doğru dürüst bir şekil, sağlığıma biraz dikkat.
Kütüphaneden kucak dolusu kitap aldım, şu anda Yüzbaşının Kızı okuyorum, Böyle Buyurdu Zerdüşt'e de meraktan biraz başladım, onları bitireceğim. Goodreads'te kocaman bir okunacaklar listem var zaten, onları sırayla alıyorum ve inanılmaz mutlu hissediyorum.

Kocaman bir kütüphanede yaşadığımı, günlerce hiç çıkmadan sessizlik içinde sadece okuduğumu hayal ettiğim zamanlar hiç de az değil.

Bu arada gerisayımımı yaparken sürekli Regina Spektor dinliyorum. Sesi o kadar ilginç biçimde güzel ki, bir kere dinlemeye başlayınca o gün içinde başka şey dinleyemiyorsunuz. Sözler de çok hoşuma gidiyor.
Sanki çok uygun bugünlerin havasına, soğuk gibi ama aslında montunun içinde sıcaksın ve güneş gizliden parıldıyor. Evet Regina tam olarak bu.

Fermium önceki yazıma ithafen mükemmel bir şeyler yazmış. Her akşam açıyorum, okuyorum, cevap yazmak istiyorum, kelimeler tıkanıyor, olmuyor, kapatıyorum. Hala da oradakileri aşacak bir cevabım, üstüne ekleyecek bir sözüm yok. Arada okyanus olmasaydı keşke de bunları yüz yüze konuşsaydık dedim içimden çokça, bunu bilsin Fermi.

Özgürlüğüme 3,5 gün var. Benim o özgürlüğe çok ihtiyacım var. Mutsuzluk yok ama ölümcül yorgunluk var. 3,5 gün var ve ben Regina Spektor dinleyerek dayanmaya çalışıyorum.

"School is out and I walk the empty hallways
I walk alone, alone as always
There's so many lucky pennies lying on the floor
But where the hell are the lucky people
I can't see them anymore."

1 yorum:

Fermium dedi ki...

seni baya seviyorum biliyomuydun? bence bil.

ayrica bostona gelemememin sebeplerinden bi tanesi istanbulda cok para harcamis olmam. digeri de su an isim olmamasi. hostelim ve otelinize giden long and winding road un rotasi hazirdi. [insert paranin gozu ile biten bi dolu cumle]