26 Aralık 2010 Pazar

Beni hemen geri götürün.


Teyzem bana guguklu saat gönderdi. Doğum günü hediyem.
Artık 18 yaşındayım. Ne heyecanlıyım, ne mutluyum, ne hevesliyim.
Özgür filan olmuyorsun öyle, hayat tüm saçmasapanlığıyla akıp gitmeyi sürdürüyor. Sekizinci rengi görmüyorsun yani.

Guguklu saat bilinçli bir seçim miydi, yoksa ben fazla mı şiirsel bakıyorum hayata bilmiyorum. Ama sanki zamanın nasıl aktığını hatırlatmak için gönderilmiş bu hediye:
Sarkaç sürekli sallanıyor, vaktin aktığını fark et.
Sen ne yaparsan yap her saat başı o kuş ötüyor, zamana karşı güçsüzlüğünü hatırla.

Artık 18 yaşındayım ve hiç heyecanlı değilim.
"Dancing queen, young and sweet, only seventeen" değilim.
Artık çocuk olduğumu iddia edemeyeceğim.

Artık 18 yaşındayım ve şimdiden küçülmek istiyorum.

İyi ki doğdum mu?

1 yorum:

shine dedi ki...

herşeye rağmen evet iyiki doğdun, iyiki varsın