8 Ekim 2010 Cuma

Yağmurlu günler.

Yine yağmurlu bir sabaha uyandık. Ben Mika'nın da şarkısında söylediği gibi pek sevemiyorum sonbahar günlerini.
Yağmurlu bir günde mutlu olmamın tek yolu evde battaniyemin altında kahve içerek camdan ıslak dünyaya bakmak. O da nadiren mümkün oluyor. Bir de bu yaz bir kere şort-tişört sağanak yağmurda koşmuştum, yağmuru sevdiğim sayılı anlardan biriydi.

Onun dışında benim için yağmur "yeryüzüne dökülen bir kadın saçı" filan değil, içime işleyen soğuk, saçlarımı bozan rüzgar demek.

Ben güneşte mutluyum, yazın mutluyum.

Özellikle bu yağmurlu günlerde bir çeşit şakanın, sit-comun, ne bileyim Truman Show'un içinde yaşadığıma ciddi ciddi inanmaya başladım. (Toraman Şov olsun benimkinin adı)
Yakında birisi gelip de "Hahayt yedik seni, nasıl da kandırdık" derse şaşırmıycam.

Hobilerim kitap okumak, yoga yapmak, ağlanacak halime gülmek ve atkı örmek.

Evren artık bana karşı olmasın diyorsanız, YETTIGARI yazın 2282'ye yollayın.

Öyleyse dinleyelim:

"Sunny days where have you gone?
I get the strangest feeling you belong.

Why does it always rain on me?
Is it because I lied when I was seventeen?"

Why Does It Always Rain On Me? - Travis

3 yorum:

Eda dedi ki...

Travis'e bi ara tapıyodum ya.. Hatta parlayla gittik Travis konserine ya, bak nostalji yaşattın şimdi. Öhöm öhöm, bu ara çok hava atar oldum da Mika'ya da gidip BU YAĞMURLU GÜNLERDEN NEFRET EDİYORUM! şeklinde bağırmışlığım da vardır.
Veee YOGA!

MİRAY SEVİŞELİM Mİ :D
O değil de, hakkaten tanışmalıyız!

shine dedi ki...

Editing Eda's comment:
tanışmalıyız!-deleted.
görüşmeliyiz!-added.

ve hala bunu söylüosunuz ya, bu da bir koca YUH zaten.

asıl posta yorum yapcak olursak:
Yağmur sevmiyorum ve yağmurda okul beni geriyor...

Eda dedi ki...

Valla sizin dilinizde: Shame on us!