5 Eylül 2010 Pazar

Hazan.

Uzun bir yazdı. Güzel bir yazdı. Ve her güzel şey gibi, sona erdi.
Ben çok sevmem yağmur çamuru. Sandaletleri çizmelere tercih ettim her zaman. Sıcak havalarda hep daha mutlu oldum.
Sonbaharda çok fazla kent görmedim, ama eminim en güzeli İstanbul'dadır ve illa yaşanacaksa burada yaşanmalıdır. Ne de olsa her haliyle hüzünlüdür bizim şehrimiz ve hüzne en çok hazan yakışır.

Ben yine yaz hovardalığımı rafa kaldırıyorum ve tüm başlangıç arifelerinde yaptığım gibi düzenliyorum.
Çiçekli eteklerimi, çok ince askılı bluzlarımı ayırdım.
Narçiçeği ojelerimi sildim, soğan kabuğu ojeme geçtim.
Portakal suyundan kahveye dönüş yaptım.
Ellerim yazın hareketli ve mutlu şarkılarındansa Ortaçgil'e, Teoman'a, James Blunt'a gidiyor daha çok.
Yarın satın alacağım okul kitapları için yer açık, test kitapları ise yeni rafta yerlerini aldılar.

Yine de romanlardan vazgeçemedim, bir de çiçekli fularlardan. Güneşi içinde taşımam gerek.

Yeni bir okul çantası alacağım, bir de yeni ajanda/günlük.
Çünkü bir şeylere başlarken, kimi yükleri sırtlanırken yeni güç verir insana.
Blog 5 gün içinde bir yaşını kutlayacakken, yeni bir mevsim başlarken, koca bir okul yılı her şeyiyle beni beklerken ben yine ve yeniden değiştiğimi hissediyorum.
Daha net görüyorum, daha iyi anlatıyorum, daha çok biliyorum ama hala bilecek çok şey var.

Ben yine buradayım. Belki önceliklerim ve sorumluluklarım değişti biraz.
Ortaya çıkıp daha fazla iş başarmam gereken bir dönemdeyim.
Ve bu dönemde yazmak için yaşamaktansa yaşadıklarımı yazmayı daha uygun görüyorum.

Son olarak, 2010 yaz hakkında yorum yapmak ve şurada yaptığım planlara bakmak gerekirse:

- Amerika'ya gidicem ve o beş haftamı çok iyi kullanıcam
New York ve Boston'ı görücem
- Tek başıma idare etmeyi öğrenicem
Çok yüzücem, çok bronzlaşıcam
- Kitaplarımı okuycam
- Ağustosta okul kütüphanesine gidip bir günümü tamamen orda geçiricem
Rory'nin adadaki evinde bir gece misafir olucam
- Serdar Ortaç şarkılarını ezbere söylerken hiç utanmıycam, hatta bi de konserine gidicem
- Bi üstteki kıroluğumu telafi etmek için kaliteli şarkılarımın sayısını arttırıcam
- Eski fotoğraf makinama film takıp en güzel fotoğrafları çekicem
Kilo vermeye devam edicem
İzmir'e gidicem ve vini'yi arıycam
- S. ile mailleşicem
- je-fais ile telefonda konuşma alışkanlığı edinicem
- Özlediğim kimseyi unutmıycam, bi şekilde haberleşicem
- Eskisinden de çok yazıcam
Yemek bloglarını takip edicem, tarifleri deniycem, bi tarif defteri alıp oraya yazıcam
- Odama bir sürü raf çaktırıcam.
- Çeviri yapıp para kazanıcam
- Paramı en güzel şeylere harcıycam
Friends izliycem
ile geçiremediğim tüm günleri telafi edicem
- Yaz biterken je-fais ve S. ile Aşşk cafe'de kahve falı bakıcam
- Dans edicem
- Eylülde bu listeye baktığımda kendimle gurur duyucam.

Bildiğim bir şey varsa o da yapılacaklar listelerinin asla tamamen gerçekleştirilemediği. Bu bağlamda düşününce hiç de fena değil galiba.
Yazın tasasız hafifliği geri dönene dek gerçekçi beklenti listeleriyle huzurlu mevsimler geçirmek dileği ile.

"Ah burda olsan
Çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar."

İstanbul'da Sonbahar - Teoman

Hiç yorum yok: